Pert Kayıtlı Araç Tazminat Davası / Emsal Karar İncelemesi-14

pert araç tazminat avukat

Pert Kayıtlı Araç Tazminat Davası

Pert kayıtlı araç ile ilgili bir davaya ilişkin Yargıtay kararı incelemesi…

Bir otomobil markasının bayiliğini yapmakta olan şirket, sıfır kilometre bir aracı, davalının 2. el aracı ile takas etmiş, davalıdan aldığı bu 2. el aracı 11 ay sonra başka bir müşteriye satmak istediğinde aracın pert kaydının bulunduğunu anlayarak, satıcıya karşı dava yoluna gitmiştir.

Aslına bakılırsa, sıradan vatandaşlar için kanun ile kendilerine yüklenmemiş olsa da, takas yoluyla 2. el araç satın alan bu şirketin, Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince aracın kayıtlarını araştırma yükümlülüğü bulunmaktadır.

Araç alım satım işini ticari faaliyet olarak yürüten şirketlerin bu aracın kayıtlarını araştırmak ve bunu 8 gün içinde satıcıya bildirme yükümlülükleri bulunmaktadır. Konuyla ilgili olmak üzere 2. (İkinci) El Ticari Araç Satışında Ayıp isimli makalemizi inceleyebilirsiniz. Fakat bu olayda, satış tarihinde bulunmayan pert kaydı, Tramer sistemine satıştan daha sonraki bir tarihte işlenmiştir. Dolayısıyla, tramer kaydı satıştan daha sonraki bir tarihte oluştuğundan, satış tarihinde bu araştırmayı yapıp yapmamak sonuca etki etmeyecektir.

Bununla birlikte bu olayda aracın bu pert kaydına sebep olan kaza, araç davalının kullanımında iken olmuştur. Bu durumda, pert kayıtlı araç satan bu satıcının, alıcının incelemeyi ihmal ettiği gibi savunmaları değer görmez. Pert kayıtlı araç satışında davalının ağır kusuru bulunmaktadır. Davalı, pert kayıtlı araç ile ilgili bu ayıbı hile gizlemiştir. Bu durumlarda, satıcının, gerekli incelemeyi yapmadığı savunması değer görmez.

Aracın ayıplı (pert kayıtlı araç) olduğundan bahisle tazminat talebi ile açılan davalarda hükmedilecek tazminat, nisbi metod yöntemi ile bulunmalıdır. Nispi metod yöntemi ile ilgili geniş açıklamalar için Kilometresi Düşürülmüş Araç Satın Alan Kişilerin Hakları isimli yazımızı inceleyebilirsiniz:

Pert kayıtlı araç ile ilgili Yargıtay kararının tam metni şu şekildedir:


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2020/8432 E. 2021/8824 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, Toyota … Bayii olduğunu, davalının kendisinden takas yolu ile sıfır kilometre 2012 model Toyota Corolla aracı 53.750,00 TL bedelle satın aldığını, davalının kendisine ait olan 2010 model Nissan Qashgai marka aracı karşılığında takas olarak verdiğini ve aracın güncel bedelinin 46.750,00 TL olarak satıştan düşüldüğünü, davalıya ait araçta hasar kaydının bulunduğu hususunda herhangi bir olumsuz bilgiye ulaşılamadığını, ancak aracın 2. el olarak satışa çıkarıldığında tramer kaydında 45.000,00 TL civarında hasar kaydının olduğunu, bu sebeple zarara uğradığını belirterek, şimdilik 10.000,00 TL zararının ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, 11 ay geçtikten sonra davanın açılmasının haksız olduğunu, davacının oto alım işleri yaptığını, Toyota servis ve bayisi olduğunu ve trafik kayıtlarını kontrol etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; 13. Hukuk Dairesinin 2016/13435 E. 2019/4924 K. sayılı kararı ile söz konusu karar görev yönünden bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, satın alınan ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkindir. Mahkemece, ihbar sürelerine uyulmadığı, alıcı davacının satılanı gözden geçirmeyi ihmal ettiği, satılanı bu şekli ile kabul etmiş sayıldığı, alıcının tacir olarak tramer kaydına bakması gerektiği ve bunu bilebilecek durumda olduğu kabul edilerek davalının söz konusu ayıptan dolayı sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 09/06/2012 yılında takas sözleşmesi yapıldığı, takas edilen aracın 13/01/2012 tarihinde pert total işlemine tabi tutulduğu, 29/03/2013 tarihinde de bu davanın açıldığı hususlarında ihtilaf yoktur.
Sözleşme tarihi itibariyle yürülükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uzun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak, satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, hükmü yer almaktadır. O halde, aracın pert total olduğu göz önüne alındığında, bu hususta satıcı davalının ağır kusurlu olduğunda şüphe yoktur. Nitekim davacının tramer kaydını araştırma yükümlülüğü de yoktur.
Ayıp nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nispi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
Şu halde Mahkemece, davacının zarar (bedel indirimi) talebinin nispi metoda göre değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir