Ekspertiz Hizmetinden Doğan Tazminat Hakkı

Bilindiği üzere, 2. el araç satın almadan önce yaptırılan ekspertiz incelemesinin amacı, alıcının, satın almaya niyetlendiği aracın kusurlarını, arızalarını görmesini, aracın hasar kayıtları ile gerçek kilometre bilgisini öğrenmesini sağlamaktır. Fakat her zaman bu ekspertiz hizmeti sonrası düzenlenen ekspertiz raporu gerçeği yansıtmayabilir. İşte bu gibi durumlarda, bu ekspertiz raporuna güvenerek aracı satın alan kişilerin zararının ne şekilde karşılanacağı hususu gündeme gelmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki bu kişiler, zararlarını satıcıdan da talep edebilirler. Satıcının sorumluğu açısından geniş açıklamalar için 2. (İkinci) El Araç Satışında Satıcının Ayıptan Sorumluluğu başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz. Burada ise ekspertiz raporunu düzenleyen firmanın sorumluluğu hakkında açıklama yapacağız. 

Ekspertiz Firmasının Sorumluluğu

Ekspertiz firmasının verdiği ekspertiz hizmetinin ayıplı olup olmadığı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘a göre, şu şekilde değerlendirilir:

“(1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.
(2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır.”

AYIPLI EKSPERTİZ HİZMETİ NEDİR?

Şimdi, ilk olarak “ayıp” kavramı üzerinde duralım:

İkinci el araçlarda görülebilecek ayıplara örnek olarak; aracın sigorta kayıtlarında pert veya hasar kaydının bulunması, bazı parçalarının boyalı/değişmiş olması, şasesinde doğrultma olması, sunroofun çalışmıyor olması, kapılarının kilitlenmiyor olması, kilometre sayacı ile oynanmış olması, yağ yakıyor olması, şanzımanında/motorunda arıza olması, hava yastıklarının açılmış/işlemli olması vs. durumlarda araçta ayıp mevcut demektir. Elbette ayıp burada sayamayacağımız başkaca şekilde de söz konusu olabilir. Ayıp deyiminden anlaşılması gereken arıza, kusurdur. Alıcı tarafından bilinseydi, aracın daha düşük bedelle satın alınacağı veya hiç satın alınmayacağı söylenebilen her durumda ayıp mevcut demektir. Ekspertiz firmasının araçta mevcut olduğu halde göremediği bu tür kusurlar onun ayıplı hizmet verdiğini gösterir.

Ekspertiz firması, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür.

Eğer ekspertiz hizmeti ayıplıysa, aracı satın almaya niyetlenen tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini ekspertiz firmasına karşı kullanmakta serbesttir. Ekspertiz firması, aracı satın almaya niyetlenen tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar ekspertiz firması tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.

İşte, ikinci el aracı, firmanın verdiği ekspertiz raporuna güvenerek satın alan ve daha sonra bu raporun gerçeğe aykırı olduğunu öğrenen kişilerin en etkili korunma yöntemi, kendilerine tanınan tazminat hakkıdır.

Bu tazminat hususuna değinmeden önce, kanunun zamanaşımı müessesesi ile ilgili ifadelerine de bakalım:

“Zamanaşımı”
MADDE 16- (1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.
(2) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

NOTER SATIŞ SÖZLEŞMESİNDEKİ KAYITLAR:

Birçok kişi, noter satış sözleşmesindeki, satışa konu ikinci el aracın “mevcut haliyle görerek ve beğenerek alındığına” dair kayıtlar karşısında ekspertiz firmasına dava açamayacaklarını düşünür. Bu kayıtlar, ancak, gözle görülebilir (açık) ayıplar açısından bağlayıcıdır. Örneğin satış anında aracın camında çatlak varsa veya bir lastiği yıpranmışsa bu (duyu organlarıyla yapılan basit kontrolle anlaşılabilen) ayıplar dolayısıyla ekspertiz firmasına dava açmak mümkün olmaz. Fakat araçtaki boya, kaporta veya motor ile ilgili tüm (gizli) ayıplar noterde düzenlenen araç satış sözleşmesindeki kayıtlardan etkilenmeksizin dava konusu yapılabilir. Çünkü bu tür ayıplar gözle görülmezler. Zaten alıcılar da bu gözle görünmeyen kusurların tespiti amacıyla ekspertiz hizmeti almak isterler. İşte alıcıların gözle göremediği fakat ekspertiz firmasının görmesi/tespit etmesi gereken bu kusurlar firma tarafından görülememişse dava konusu edilebilirler.

İKİNCİ EL ARAÇ SATIN ALIRKEN EKSPERTİZ İNCELEMESİ YAPTIRMAK ZORUNLU MUDUR?

Bizlere ulaşan bir diğer soru, ikinci el araç alım satımı esnasında ekspertiz incelemesi yaptırmanın zorunlu olup olmadığıdır. ARAÇ SATIN ALACAK KİŞİLERİN, EKSPERTİZ İNCELEMESİ YAPTIRMA ZORUNLULUĞU YOKTUR. Önemli olan, satıcının, ayıpları alıcıya bildirmesidir. Eğer satıcı araçtaki ayıpları alıcıya bildirmemiş ise, alıcının ekspertiz incelemesi yaptırıp yaptırmaması hiçbir önem arz etmez. Ekspertiz incelemesi yaptırılsa idi ortaya çıkacak olan ayıplarda satıcının sorumluluğu devam eder. Ekspertiz incelemesi yaptırılmasına rağmen ekspertiz tarafından ortaya çıkarılamamış ve daha sonra anlaşılan ayıplarda da ekspertiz firması ile satıcının birlikte sorumlulukları bulunur.

AYIPLI EKSPERTİZ HİZMETİ SEBEBİYLE TÜKETİCİNİN TAZMİNAT HAKKI:

Tazminat, bir zararının giderilmesine ilişkin olduğuna göre, ekspertiz şirketinin sorumluluğu, tüketicinin bu aracı satın alması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesi noktasında olacaktır.

Örneğin araç, herhangi bir kusurunun olmadığına dair ekspertiz raporuna güvenilerek satın alınmış fakat daha sonra şanzımanında sorun olduğu tespit edilmiştir. Herhangi bir sorunu olmayan aracın piyasa değeri 100 bin TL olsun, şanzımanındaki sorunu ile birlikte bu aracın rayiç değeri ise 90 bin TL olsun. Tüketici, bu aracı, pazarlık sonucu, 95 bin TL bedel ile satıcıdan satın almış ise, bu durumda tazminat hakkı şu formüle göre hesaplanır:

Tazminat miktarı = Satış Bedeli – (Satış bedeli x Aracın arızalı değeri / Aracın arızasız değeri)

Örneğimize uyarlayacak olursak;

Tazminat miktarı = 95000 – (95000×90000/100000) = 9500-TL.

Yani, tüketicinin, bu ayıplı hizmet sebebiyle, ekspertiz firmasından talep edebileceği tazminat miktarı 9500-TL.dir.

YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021 yılının Kasım ayında verdiği kararda şu ifadeler kullanılmıştır:

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan … Otomotiv Oto Ekspertizlik A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine…
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı …’a ait otomobili, herhangi bir arıza olmadığı yönünde verdiği bilgi ve diğer davalıdan aldığı ekspertiz raporuna güvenerek satın aldığını, daha sonra aracı götürdüğü yetkili serviste yapılan kontroller neticesinde, araçta 9.000 TL tamir masrafı ile giderilebilecek nitelikte kusurlar olduğunun ortaya çıktığını iddia ederek; aracın tamir masrafları için 10.000 TL, aracın orjinal ve kusursuz çıkmamasına bağlı olarak ortaya çıkan değer kaybı nedeniyle 10.000TL olmak üzere toplam 20.000 TL’nin davalı …’tan; ekspertiz incelemesine rağmen söylenmeyen kusurlar nedeniyle tamir masrafı 7.000 TL, aracın orjinal ve kusursuz çıkmamasına bağlı olarak aracın değer kaybı nedeniyle 10.000 TL olmak üzere toplam 17.000 TL’nin diğer davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.

Davalı şirket (ekspertiz hizmetini veren şirket); davacının bahsettiği hususların tespiti için motor muhafaza sacının sökülerek inceleme yapılması gerektiğini, oysa firmanın herhangi bir sökme takma işlemi yapmadan dijital ciharlarla ve görsel inceleme ile kontrol yaptığını, bakım ve onarım noktası olmadığını, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, satıcının ayıptan sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu teşkil etmediği de gözetilmemiştir.
Buna göre mahkemece; davalı …’ın satış anında araçta bulunan ayıplardan, davalı şirketin ise inceleme tarihinde araçta mevcut olmasına rağmen aracın sözleşme kapsamında yapılan incelemesi sırasında tespit edilmesi gerekip tespit edilmeyen ayıplar nedeniyle sorumlu olduğu gözetilerek, sorumlu oldukları tazminat tutarları tespit edilip, davacı ve davalı şirketin önceki rapora yönelik de itirazları da karşılandıktan sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun esas alınması ve davalı …’ın kanundan doğan ayıptan sorumluluğunun yanlış değerlendirilmesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş… /11/2021 tarihinde karar verildi.


Eğer sizler de, bu makalemizde anlatılan veya benzeri problemler yaşamaktaysanız, ülke geneline yayılan çalışma arkadaşlarımız ile sizlere yardımcı olabiliriz. Bunun için “Bize Ulaşın” bölümünü kullanabilirsiniz.


Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Alıntı yaptığınıza ilişkin link vermek suretiyle makalemizi paylaşabilirsiniz. Kaynak belirtmeksizin makalelerimizden alıntı yapılması durumunda yasal işlem başlatılmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir